Bu yazımızda online giyim mağazanızın başarısı için izlemeniz gereken metrikler ve operasyonlarınızı geliştirmenize yardımcı olacak ipuçlarını keşfedin.

Online Giyim Mağazanız için Bilmeniz Gerekenler

Online Giyim Mağazanızda Takip Etmeniz Gereken Metrikler Neler?

Bu blog yazımızda online giyim mağazanızla başarıyı yakalamak için takip etmeniz gereken metriklere ve operasyonlarınızı geliştirmek için bu metrikleri nasıl kullanabileceğinizle ilgili ipuçlarına yer vereceğiz. 

Bu metrikleri bilmek neden önemli? 

Müşterilerinizin sipariş başına ortalama ürün sayısı, tekrar satın alma oranları, iade yüzdeleri ve değerlendirme sayıları gibi takip edebileceğiniz çok sayıda KPI, yani performans göstergesi bulunuyor. Siz de doğru metrikleri takip ederek işletmeniz hakkında önemli içgörüler elde edebilir ve büyümenizi hızlandırabilirsiniz.  

Satış Dönüşüm Oranı (Conversion Rate)  

Dönüşüm oranı, e-ticarette en önemli metriklerden biri olarak öne çıkmakta. Online mağazanızda satın alma yapan ziyaretçilerin, toplam ziyaretçi sayısına bölümü ile dönüşüm oranınızı hesaplayabilirsiniz. Satış dönüşüm oranı pek çok noktada iyileştirmeler yapmanıza olanak tanıyabilir.

Örneğin, ziyaretçi sayısı aylık 10.000 olan web sitenizde Mayıs ayı boyunca 500 ürün satışı elde ettiniz. %5’lik bu dönüşüm oranınızın, dönemsel cazip kampanyalar ve ücretsiz kargo gibi sepet tutarını artıracak yöntemlerle lineer olarak artmasını bekleyebilirsiniz.

Dönüşüm oranınızın devamlı olarak hedefinizin altında kalması veya yükselmemesi, web sitenizde sunduğunuz kullanıcı deneyimiyle, ürün açıklama ve görsellerinizin yeterli olup olmadığıyla veya doğrudan fiyatlandırmanızla ilgili bir şeylerin ters gidiyor olduğuna işaret edebilir. 

Ortalama Sipariş Tutarı (Average Order Value)  

Ortalama sipariş tutarı, müşterilerinizin e-ticaret sitenizde her sipariş verdiklerinde harcadıkları ortalama tutarı ifade eder. Ortalama sipariş tutarınızı öğrenmek için, mağazanın belirli bir süre zarfındaki toplam gelirini toplam sipariş sayısına bölmeniz yeterli olacaktır. 

Mağazanızın Mayıs ayı boyunca 50.000 TL geliri olduğunu ve 1000 sipariş aldığını varsayalım. Bu durumda Mayıs ayına ait ortalama sipariş tutarınız 50 TL olacaktır.  

Ortalama sipariş tutarı ne ifade eder? 

Bu metrik müşterilerinizin satın alma davranışlarındaki değişiklikleri izlemek için işinize yarayacaktır. Örneğin, kısa bir dönem için 150 TL ve üzeri alışverişlerde ücretsiz kargo seçeneğini sunduğunuzda, o döneme ait ortalama sipariş tutarınızın 120 TL’ye çıktığını fark ederseniz, ücretsiz kargo kampanyanızı devam ettirmek veya kısa dönemli indirimler sunmak için yeni çalışmalar yapabilirsiniz. Bundle(set) ürünler oluşturmak, beraber satılabilecek ürünleri bir pakette toplamak veya diğer müşterilerin satın aldıklarına benzer öneriler sunmak ortalama sipariş tutarınızı artırmanıza yardımcı olabilir.  

Sipariş Başına Ortalama Ürün Sayısı (Average items per order)  

Sipariş başına ortalama ürün metriğini takip ederek, müşterilerinizin tek bir sepette kaç ürün satın aldığıyla ilgili içgörüler elde edebilirsiniz. Sipariş başına ortalama ürün sayısı basit bir şekilde, belirli bir periyottaki toplam sipariş sayısının, toplam satılan ürüne bölünmesiyle hesaplanır. Bu metrik ile beraber, en çok satılan hangi ürünlerinizin bir arada satıldığına dair veriler elde edebilir, beraber satılan ürünlere yönelik daha kişiselleştirilmiş öneriler, dönemsel kampanyalar sunabilirsiniz. 

Müşteri Edinme Maliyeti (Customer Acquisition Cost)  

Markanıza sadık ve sitenizden düzenli alışveriş yapan müşterileriniz var, evet; peki her bir müşteriyi kazanmak için harcadığınız maliyet nedir? Ürün ve çalışan maliyetlerinizin yanı sıra pazarlama çalışmalarınızı da içeren bu metrik; satış ve pazarlama faaliyetlerinin toplam maliyetinin, belirli bir dönemde kazanılan yeni müşteri sayısına bölünmesiyle hesaplanabilir.  

Örneğin, spor kıyafetleri satan bir işletmeniz olduğunu düşünelim. Mayıs ayı boyunca pazarlama ve satış aktivitelerinize 10.000 TL harcadığınız ve bu sürede 1000 yeni müşteri edindiniz. Bu durumda Mayıs ayı boyunca bir müşteri edinme maliyetiniz 10 TL oldu.  

Bu metrik neden önemli? 

Müşteri edinme maliyetinizi bilmek, satış ve pazarlama harcamalarınızın doğrudan bir yatırım getirisi (ROI) sunup sunmadığını öğrenmenize yardımcı olur.  

Maliyetin yüksek olması, pazarlama ve satış faaliyetlerinize fazla harcama yaptığınızın bir göstergesi olabilir. Müşteri edinme maliyetinizi azaltmak için, sosyal medya, email pazarlaması, referans pazarlaması ve SEO gibi organik pazarlamaya yönelik kanallardaki faaliyetinizi artırabilirsiniz. 

Tekrar Satın Alma Oranı (Repeat Purchase Rate)  

Müşterilerinizin belirli bir periyotta mağazanızdan birden fazla sipariş vermesini ifade eder. Tekrar satın alma oranınızı bulmak için, belirli bir zaman aralığında iki veya daha fazla sipariş veren tüm müşteri sayınızı, yine aynı periyottaki total müşteri sayısına bölün.  

Araştırmalara göre, dünya genelinde online perakendecilerin tekrar satın alma oranları %28,2’yi buluyor. Hazır giyim sektöründe ise bu rakam %26.

Tekrar satın alma oranınızın yüksek olması pek çok açıdan iyidir: 

Müşteri bağlılığınız ölçmek ve bu konuda kendinizi geliştirmek için markanıza içgörü sağlayabilir. Belirli bir periyotta birden fazla alışveriş yapan müşteriler zamanla sadık müşterilere dönüşebileceği gibi, doğrudan çevrelerine tavsiye eden marka elçileri rolüne de bürünebilirler.  

Markanızdan düzenli olarak alışveriş yapan müşterileriniz, her satın alma işleminde daha fazla harcama yapma eğiliminde olacaklardır. Bu da gelir ve karlılığınızı artırmaya yardımcı olacaktır.  

Tekrar satın alma oranınızı artırmanın en önemli koşullarından birini ise müşterilerinize sunduğunuz kullanıcı deneyimi oluşturuyor. Satış ve iade süreçlerinde sunduğunuz kusursuz deneyim, müşterilerinizin size tekrar tekrar dönmelerini sağlar.  

OPLOG, e-ticaretin “satın al” butonundan sonraki tüm süreçlerinde müşteri memnuniyetindeki kritik noktaları sağlamlaştırırken, müşterilerinizin mutlu ve sizinle kalmasını sağlar. OPLOG’un kusursuz fulfillment deneyimi ile tanışmak için bizimle iletişime geçin.

Tedarikçi ne demek, kimlere tedarikçi denir, tedarikçinin başlıca sorumlulukları nelerdir gibi soruların cevapları ve daha fazlasını okumak için tıklayın!

Tedarikçi Ne Demek? Kimlere Denir?

Tedarikçi Ne Demek? Kimlere Denir? | OPLOG

İyi işleyen bir tedarik zincirinin anahtarı, tedarikçilerdir. Buna göre, iyi performans gösteren tedarikçilerle çalışmak iyi bir yaklaşım ve başarılı bir işin anahtarıdır.

İş dünyasındaki bir tedarikçi, mal ve hizmet tedarik eden bir kişi veya kuruluş olarak tanımlanabilir. Bu, işletmenin tedarik zincirinin belirli bir ürünün toplu değerini sağlayan kısmıdır. Bir tedarikçi genellikle ya ürünü kendisi üreten üretici ya da malları üreticilerden satın alan bir distribütör olarak bilinir.

Gerçekleşmekte olan operasyonu en iyi şekilde sürdürebilmek için bir tedarikçi şunları yapmalıdır:

✔️Tedarik tesisi (işyerleri, siteler, ekipman)'ı  güvenli bir durumda tutmak

✔️Talimatlar doğru bir şekilde takip edildiğinde güvenli olan kimyasal ve biyolojik maddeler tedarik etmek

✔️Ekipmanın nasıl güvenli bir şekilde kullanılacağına dair yazılı talimatlar sağlamak

✔️Ekipmanı güvenli durumda muhafaza etmek

İster perakende, ister tüketici hizmetleri veya işletmeden işletmeye faaliyet gösteriyor olun, doğru
tedarikçileri bulmak çok önemlidir. İşte tam da bunu yapmak için bazı tavsiyeler…

Tedarikçi bulmanın yolları;

İşletmeler arası ticaret rehberleri,
Bulunduğunuz sektör için gerçekleştirilen fuarlar ve sergiler,
Sosyal medya da yer alan sayfalar,
Ticaret grupları ve oluşumları,
Sektörel öneriler,

Öncelikle nasıl bir tedarikçiye ihtiyacınız olduğunu belirlemelisinizdir. Aşağıda yer alan tedarikçi çeşitlerine göz atıp, daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Hizmetler

Bunlara elektrik, su, telefon, BT, e-posta, web sitesi barındırma, kırtasiye, tesisler, ulaşım vb. tedarikçileri dahildir.

Alt yükleniciler

Bir ticaret işi yapıyorsanız, bunlar diğer esnafları da gereken operasyonlar için içerecektir. Danışman, eğitim sağlayıcı vb. iseniz,  bu kişilerle doğrudan veya bir ajans aracılığıyla sözleşme yapabilirsiniz.

Üreticiler

Bazı iş türleri için ürünleri veya bileşenleri doğrudan tedarik zincirinin en erken noktasından, yani üreticiden satın almak mümkündür. Satış zincirinde aracılar olmadan temin edilen yoldur ve en ucuz seçenektir. Bununla birlikte dikkat edilmesi gereken diğer bölüm, bazen üreticilerin minimum sipariş boyutu vardır ve bu, birçok küçük işletme için çok yüksek olabilir.

Eğer bir ürün icat ettiyseniz, ticarete başlamanın yolu da yine bir üretici bulmaktan geçmektedir.

Distribütörler

Toptancılar olarak da adlandırılabilirler. Genellikle bir dizi üreticiden büyük miktarlarda mal satın alırlar. Distribütörler ayrıca farklı üreticilerden ürün tedarik edebilir ve bu süreçte bir ürünün üreticisi ile dağıtım veya tedarik kanalındaki bir başka işletme arasında aracılık yapar.


Yurt içi distribütör gibi tanımlanabilirler ve sadece yurtdışından aldıkları ürünleri vardır. Bazı ülkelerde, tedarik zincirlerinin çalışma şekli nedeniyle, ithalatçılar için doğrudan üreticilerden satın almak zor olabilir. Bu nedenle ithalat yapmadan önce edineceğiniz ürünü hangi ülkeden seçeceğinize iyi karar vermeniz gerekir.

Dijital Ticarete Geçiş - Ticaret Savaşları

OPLOG,  e-ticaret alanında markalarını büyütmek ve operasyonel kusursuzluk ile müşteri memnuniyetini maksimize etmek isteyen her ölçekten firmaya hizmet sunar.


Stoklamadan sipariş karşılamaya paketlemeden kargolamaya kadar tüm operasyonel süreçlerinizi OPLOG ile yöneterek, markanızı yurtdışına büyütün. OPLOG ile operasyonel kusursuzluğu erişin, daha fazla bilgi almak için:

2022 yılında büyüklüğü 261 milyar dolara ulaşan ve her yıl ortalama %15 büyüyen pet shop pazarında satışlarınızı artırmanın yollarını blog yazımızda derledik.

Pet Shopların E-Ticaret Satışlarını Artırmaları için 5 İpucu

Sevimli dostlarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılayan pet shopların e-ticaret sektöründeki payı gün geçtikçe artıyor. Yapılan araştırmaları incelediğimizde görüyoruz ki pazar her yıl ortalama 15% civarında büyüyor ve bu büyüme hızı e-ticaretten elde ediliyor. Çevrimiçi perakende hizmet kanalları, 2021 ve 2031 yılları arasında ortalama %9,7'lik ortalamanın üzerinde bir yıllık bileşik büyüme oranı kaydederek olumlu bir şekilde genişleyecek. Pazar büyüdükçe rekabet artıyor. Dolayısıyla, pet shopların e-ticarette kendilerini bir adım öne çıkaracak yolları bulmaları gerekiyor. Bu yazımızda, pet shoplar üzerinde yapılan araştırmaları ve trendleri inceleyip bu sektördeki firmaların satışlarını artırmaları için ipuçları vereceğiz.

Evcil Hayvan Sektörü Trendleri: 2022 ve Ötesinde Büyüme ve İstatistikler

Global Market Insights'ın hazırladığı rapora göre;

Dünya çapında, pet shop pazarı 2021'de 245 milyar dolara ulaştı; 2022'de 261 milyar dolara yükseldi.

Fiziksel mağazalarda satın almada yavaş bir artış görürken, çevrimiçi pet market pazarı 2013'ten bu yana neredeyse dört katına çıktı.

Evcil hayvan sahipliği oranları artmaya devam ederken, bir bütün olarak evcil hayvan ürünleri satımı için hedef pazar genişlemeye devam edecek.

İster evde bulunan evcil hayvan sayısındaki artış isterse çeşitlendirilmiş alışveriş platformları olsun, sonuç küresel pet market pazarının genişlemesidir.

E-Ticaret, Evcil Hayvan Sahiplerine Tam Olarak İstediklerini Verir

☑️ Müşteri ilişkilerine adanmışlık

Pet Shop Müşterileri Neden Çevrimiçi Alışveriş Tercih Ediyor?

Pet Shoplar Satışlarını Nasıl Arttırabilir?

Hiç ücretsiz deneme ürünü vermeyi denediniz mi? Nasıl bir yol izlediniz ve sonuç ne oldu? Ürününüzü ücretsiz vermek biraz göz korkutucu gelebilir. Ne de olsa birisinin bunun için para ödemesi gerekiyor ve iş ücretsiz ürünlere gelince, maliyeti siz karşılıyorsunuz. Ama bunun sizi caydırmasına izin vermeyin. Çünkü yapılan bir araştırmaya göre, ücretsiz deneme ürünlerinin satışları %2.000'e kadar artırdığı kanıtlanmıştır.

Evcil hayvan mamalarından veya diğer yeni evcil hayvan ürünlerinden ücretsiz deneme ürünü vererek, yeni müşterileri bu ürünleri denemeye teşvik etmiş olursunuz. Ürününüzü sevdiklerini düşünürsek, o ürünü sizden almaya devam edecekler ve bu süreçte sadık müşteriler haline gelecekler.  Deneme ürünü vermenin bir başka faydası da müşterilerinizin normalde almadıkları bir ürünü almalarını sağlayarak sepet tutarını ve ortalamasını genişletmek olabilir. 

2. Sosyal Medya Platformlarında Daha Aktif Olun

Sosyal medyanın gücünü hafife almamalısınız. Sprout Social'ın hazırladığı raporda görüyoruz ki; 

Küresel olarak, 3,6 milyardan fazla insan sosyal medya kullanıyor ve bu sayının 2025 yılına kadar 4,41 milyara çıkması bekleniyor.

İnternet kullanıcıları günde ortalama 144 dakika sosyal medyada vakit geçiriyor.

Günümüzde evcil hayvan sahipleri, işletmelerle etkileşim kurmak, müşteri hizmetleri ile ilgili sorunlarını çözmek, ürün satın almak ve çok daha fazlası için sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor.

Ulaşmak istediğiniz kitle sosyal medyada. Eğer siz de sosyal medyada aktif olursanız hedef kitlenize ulaşırsınız, iletişim kurarsınız ve onları müşteriniz haline getirebilirsiniz. Sosyal medya platformlarınızda yeni gelen ürünler, fiyatlardaki düşüşler, indirimler ve diğer özel teklifler hakkında müşterilerinizi bilgilendirin. Gönderilerinize yorum yapan müşterilerinizin sorularına yanıt verin. Böylelikle hem kitlenize kolaylıkla ulaşırsınız hem de kitlenizle iletişim halinde kalabilirsiniz.

Peki hangi yollarla sosyal medyada daha aktif olabilirsiniz?

Instagram'ın Reels videoları döngüye giren kısa videolarlardır. Bir kullanıcı Instagram'ı aşağıya doğru kaydırdığında, video tekrar aşağıya kaydırılana kadar oynatılır. Yalnızca 15, 30 veya 60 saniye uzunluğundalar. Bu nedenle bu tarz videoların, ön planda ve göz alıcı olmaları gerekiyor.

Örneğin Pop Dog,  oldukça aktif bir şekilde Instagram Reels videoları çeken bir pet market. Çektikleri videolar ile kendi ürünlerini eğlenceli bir şekilde tanıtıyorlar. Bu eğlenceli videolar, müşterilerinin ilgilerini çekiyor ve etkileşim oranları hızla artıyor.

Sizde videolarınızı ön planda tutmak için bazı noktalara dikkat etmelisiniz. Mesela, arka planda kullanmak istediğiniz müziği dikkatlice seçmelisiniz. Eğer popüler olan bir müzik ile Reels videosu çektiyseniz, organik bir şekilde hedef kitlenizin önüne çıkma ihtimaliniz artar.

Bir diğer nokta ise, gönderilerinizi doğru zamanlamanızdır. Gerçek şu ki gönderilerin zamanlaması içerik kadar önemlidir. Pet shop müşterilerinin en aktif olduğu saat aralığı 18:00-21:00 arasıdır. Bu saat aralığı her işletme için değişebilir. Kendi işletmeniz özelinde en iyi saat aralığı bulmanız için işletmenizin Instagram hesabından Instagram Insights kısmını incelemenizi öneririz.

Genel olarak çekilişler, hedef kitlenizi büyütmenin ve Instagram'daki erişiminizi genişletmenin harika bir yoludur. Çekiliş yapmak için bazı çekiliş gereksinimleri kullanabilirsiniz. Çekiliş yapmak için izleyebileceğiniz bazı yöntemler var. Örneğin,   "yorumlarda bir arkadaşınızı etiketleme ve hesabı takip etme"  kurallı bir çekiliş yapmak için iyi bir yoldur. Bu şekilde mevcut takipçi kitleniz kendi ağlarından kişiler etiketler ve onları da markanızın çemberi içine alır. Bu yeni potansiyel takipçiler de benzer ilgi alanlarına sahipse onlar da beğenir ve çember genişler. Bu yöntem ile takipçi sayınızda hızlı bir artış yakalamanız mümkün olur.

Örneğin,   "yorumlarda bir arkadaşınızı etiketleme ve hesabı takip etme"  kurallı bir çekiliş yapmak için iyi bir yoldur. İlk olarak, mevcut hedef kitleniz içeriğinizi arkadaşlarıyla paylaşma görevini üstlenir. Çekilişin paylaşıldığı insanların benzer ilgi alanları varsa ve çekilişinizi beğenirlerse, onlar da çekilişe katılıp arkadaşlarını etiketlerler. Çekilişin sonunda takipçi sayınızın ne kadar arttığını gördüğünüzde şaşıracaksınız. 

Bir Instagram çekilişini düzenlemek, yalnızca takipçi ve etkileşim sayınızı artırmakla kalmaz, aynı zamanda marka bilinirliği de yaratır.. Üstelik, bu tarz bir çekiliş size bir maliyet yaratıyor gibi gözükse de satışlarınızdaki artışlar bunu karşılayacaktır.

İşte Colorado Köpeği Henry ve We Feed Raw Pet Food tarafından düzenlenen bir Instagram çekilişi örneği.

Yukarıdaki örnekte çekilişe katılanlara evcil hayvanları için aylık bir çiğ gıda kaynağı kazanma şansı sunulmuş. Çekiliş gönderisi neredeyse 2000 yorum almış ve bu da We Feed Raw'ın farkındalığının çarpıcı bir şekilde arttığı anlamına geliyor. Bu yolla her iki marka da yeni takipçiler ve daha fazla marka bilinirliği kazanmış oldu.


Bu örnek, Instagram işbirliklerinin ve çekilişlerinin işletmelere nasıl fayda sağlayabileceğini ve yeni bir kitleyi nasıl çekebileceğini gerçekten çok iyi gösteriyor. Siz de kendi pet shop işletmeniz için benzer bir çekilişi deneyebilirsiniz.

3. Müşteri Memnuniyeti Anketleri Yapın

Müşteri hizmet seviyenizi rutin olarak izleyebilecek bir programınız var mı? Eğer yoksa, müşteri sorunları artmadan önce tespit etmenize yardımcı olabilecek bir sistemi en kısa sürede oluşturun. Çevrimiçi anketler, müşterilerinizin mağazanız hakkında gerçekte nasıl hissettiklerini ve deneyimlerinin iyileştirilip iyileştirilemeyeceğini öğrenmenin en iyi yollarından biridir.


Bu anketleri yapmanın bir çok yolu var. Üstelik, anketler için çoğu zaman fazladan bir bütçe ayırmanıza da gerek yok. Google Forms, Typeform, Survey Monkey gibi uygulamalar üzerinden kendi sorularınızı oluşturabileceğiniz anketler düzenleyebilirsiniz. Bu tarz uygulamalar, sonuçlarınızı rapor olarak size gösterir ve kaydeder. Mevcut ürünler ve hizmetler hakkında müşteri geri bildirimlerini kaydetmek, gelecekteki vereceğiniz kararları kolaylaştırmak için  ihtiyaç duyulan ön görüler konusunda size yardımcı olacak ve sizi gerçekten müşteri merkezli bir işletme haline getirecektir.

4. Kampanyalar ve İndirimler Düzenleyin

Neredeyse her tüketici, bir satın alma işlemi yaparken her zaman tasarruf etmenin bir yolunu arar. Evcil hayvan dükkanınızın satışlarını artırma söz konusu olduğunda indirimlerin ve kampanyaların gücünü küçümsemeyin. İşletmenizin ekonomik durumunu değerlendirin ve tanıtmak istediğiniz yeni evcil hayvan ürünleri için indirimlerinizi ve kampanyalarınızı ne sıklıkla düzenleyebileceğinizi belirleyin. Bu tarz kampanyalar ve indirimler yapmak satışlarınızı, marka bilinirliğinizi ve sadakatinizi artırır. Üstelik satışlarınız fazla olacağından dolayı deponuzda yeni gelecek olan ürünlere yer açabilirsiniz.

İndirim yapmak sadece para kaybetmek değil. İndirimli bir ürün için gelen biri ürününüzü normal fiyattan (veya sizin için daha kârlı başka bir ürünü de) alabilir. Bu da genel kârlılığınızın açmasına yol açabilir. Büyük perakende zincirlerinin çok kullandığı bir yöntemdir bu... Fiyatı çok düşük bir ürünü reklamda kullanırlar ama asıl bu ürünle birlikte insanların başka aldığı ürünlerden para kazanırlar. Siz de indirimin sağladığı bu avantajdan yararlanabilirsiniz.

Kampanya ve indirimlerin avantajlarından faydalanmak için farklı stratejiler izleyebilirsiniz. Örneğin, X al Y öde veya 1 alana 1 bedava kampanyalarını pet shop ürünleriniz için kullanabilirsiniz. Bu strateji, e-ticaret yapan müşteriler için çok cazip bir tekliftir. Üstelik sizin içinde kârlı bir stratejidir.

Bunu bir örnek olarak düşünün: A ürününü 100₺  fiyatlandırdınız ve maliyeti sizin için 20₺. 50% indirimle sattığınızda bu üründen kazancınız 30₺ olacak. Şimdi 50% indirim yapmadığınızı ve 1 alana 1 bedava kampanyası düzenlediğinizi düşünün. Bu iki ürünün maliyeti 40₺. Bu durumda 100₺ ödeyip iki ürün alan tüketiciden kazancınız 60₺ olacak. Yani bu durumda ilk seçeneğe göre 2 kat kârlısınız. 

5. Sipariş Sonrası Operasyonlarınız için bir Profesyonelden Yardım Alın

Çalıştığınız sektör ne olursa olsun, e-ticaret yoluyla yapılan satışlar, fulfillment hizmetine duyulan ihtiyacı beraberinde getirir. Özellikle pek çok petshop, operasyonlarını basitleştirebilmek ve müşteri siparişlerini karşılamanın getirdiği zorluklardan kurtulmak için bir e-ticaret lojistiği çözüm ortağıyla iş birliği yapmayı tercih ediyor.

Her e-ticaret lojistiği sağlayıcısı pet shopunuz için uygun olmayabilir. Doğru bir e-ticaret lojistiği sağlayıcısı, işinizi büyütmenize yardımcı olacak teknolojiye, altyapıya, desteğe ve uzmanlığa sahip olmalıdır. En önemlisi, yıllarca emek verdiğiniz, her işini üstlendiğiniz, hatta uğruna uykusuz kaldığınız markanıza kendi markası gibi sahip çıkmalıdır.

E-ticaret lojistiğinin satışlarınızı, markanızı ve müşterilerinizin ne derece memnun olacağını ciddi derecede etkilediğini biliyoruz. İşte tam da bu nedenle bu yükü omuzlarınızdan almak için buradayız.

Depolama, sipariş karşılama ve yönetme, iade yönetimi gibi konuları dışarıdan bir uzman yardımı ile yöneterek zamandan ve paradan tasarruf edebilirsiniz.

Eğer sizde OPLOG ile çalışan yüzlerce pet marketten biri olup, OPLOG'un profesyonel hizmetinden yararlanmak istiyorsanız hemen bizimle iletişime geçin!

teknoloji

Fulfillment

Bilgi Deposu-Kategorisi

Hemen ücretsiz abone olun!

Hakkımızda-kategori

E-fatura, geleneksel kâğıt faturanın elektronik olarak gönderilen ve alınan dijital versiyonudur. Elektronik fatura olarak da bilinmektedir.

OPLOG Sözlük | E-fatura

Elektronik ortamda hazırlanan ve kâğıt fatura ile aynı hukuki özelliklere sahip faturalara verilen isimdir. 

Elektronik fatura olarak da bilinen e-fatura, geleneksel kâğıt faturanın elektronik olarak gönderilen ve alınan dijital versiyonudur.
E-posta yoluyla veya özel bir faturalama sistemi aracılığıyla gönderilebilir ve PDF, XML veya başka dijital dosya biçimlerinde olabilir. 

E-fatura kullanmanın birçok avantajı vardır:  
-Maliyet tasarrufu: E-fatura kâğıt ve mürekkep gibi harcamalara olan ihtiyacı ortadan kaldırarak maliyetleri önemli ölçüde azaltır.  
-Artan verimlilik: Faturaların daha hızlı işlenmesine ve ödenmesine olanak tanıyarak nakit akışını iyileştirir ve geç ödeme riskini azaltır.  
-Düşük hata payı: Elektronik fatura, hata riskini azaltır ve fatura verilerinin doğruluğunu iyileştirerek anlaşmazlıkların önlenmesine ve idari maliyetlerin azaltılmasına yardımcı olur.  
-Çevre dostu: Elektronik faturalama, bir işletmenin çevreye etkisini azaltmaya yardımcı olur. -Kâğıt kullanımını ciddi oranda azaltır.  
-Erişimi kolay: Elektronik faturalama, faturaların kolayca izlenmesini ve bunlara erişilmesini sağlayarak fiziksel depolama alanı ihtiyacını azaltır ve faturaların kaybolması veya yanlış dosyalanması riskini en aza indirir.  

İşletmenizde e-faturayı mevcut sistem ve süreçlerinize entegre etmek için birkaç adım vardır.  
 -Bir e-fatura platformu seçin: Çeşitli e-fatura platformları mevcuttur, bu nedenle işletmenizin özel ihtiyaç ve gereksinimlerini karşılayan birini seçmek önemlidir.   
-E-fatura sisteminizi kurun: Bir e-fatura platformunu seçip bağlandıktan sonra, şirketinizin bilgilerini ekleyerek, kullanıcı hesapları oluşturarak ve gerekli ayarları yapılandırarak sisteminizi kurup kullanmaya başlayabilirsiniz.  
-E-fatura sisteminizi test edin: Müşteriler veya tedarikçilerle kullanmadan önce, her şeyin beklendiği gibi çalıştığından emin olmak için e-fatura sisteminizi test etmelisiniz.  
-Çalışanlarınızı eğitin: E-fatura sistemini kullanacak tüm çalışanları, e-faturanın nasıl kullanılacağı ve ortaya çıkabilecek sorunların nasıl giderileceği konusunda eğitmelisiniz.  

E-fatura

E-fatura nedir?

E-fatura kullanmanın avantajları

Fatura entegrasyonu nasıl sağlanır?