Amerika Pazarına Açılırken Bir Fulfillment Servis Sağlayıcısı İle Anlaşmak İçin 10 Neden
Ürünlerinizi Türkiye’den Amerika’ya taşıma, orada depolama, envanter tutma, stok takibi, sipariş takibi, paketleme, kargolama, iadeler, üçüncü parti anlaşmaları, müşteri hizmetleri, marka yatırımları… ABD pazarı e-ticaretin hayatın kılcal damarlarına kadar girdiği, alım gücü yüksek, dev bir pazar ve tüm dünyadan e-ticaret yatırımcıları için şüphe götürmez potansiyeller barındırıyor.
Gelin görün ki yurtdışına açılmak, hele ki okyanusun öte yakasına erişip orada başarıyı yakalamak ancak doğru planlama yapmak ve doğru partnerlerle yola çıkmakla mümkün. Size bu blog yazımızdaki 10 maddede, Amerika pazarına açılırken bir fulfillment sağlayıcısı ile anlaşmanın neden önemli olduğunu anlatacak, içinizi (ve işinizi) oldukça rahatlatacağız.
1 – Kargolama maliyetlerini düşürün
Fulfillment hizmet sağlayıcıları, Amerika’da e-ticaret yapmak isteyen şirketlerin ürünlerini kendi depolarında saklar, kargolama ve teslimat süreçlerini yönetir. Aynı anda birden çok şirkete hizmet sağladıkları için çok sayıda kargo firmasıyla, daha avantajlı fiyatlar üzerinden, daha geniş kapsamlı anlaşmalar yaparlar.
Bu da hem sizin kargo maliyetlerinize olumlu şekilde yansır hem de %50’den fazlası aynı gün teslimat ve ücretsiz kargo isteyen Amerikalı e-ticaret müşterilerinin beklentilerini karşılayabilmenizi sağlar. Dahası, ürünlerinizi söz konusu fulfillment şirketinin farklı bölge ve eyaletlerdeki birden çok deposunda tutabileceğiniz için, bir siparişin gideceği mesafe ve dolayısıyla kargo maliyeti de düşer.
Biliyor muydunuz?
Amerikalı tüketicilerin %62'si bir ürünü ücretsiz kargo olmadan online satın almayı reddediyor.
2 – Operasyon maliyetlerini azaltın
Amerika e-ticaret pazarına açılmak isteyenlerin önündeki en büyük maliyet kalemlerinden biri de depolamanın kendi maliyetidir. Tutacağınız antreponun kirası, oradaki çalışanların ücretleri, paketleme malzemeleri tedariki ile deponun elektrik, su gibi işletme masrafları bir araya geldiğinde, vakit ve nakit açısından pek iç açıcı bir tabloyla karşılaşmayabilirsiniz.
Bir fulfillment hizmet sağlayıcısı ile anlaştığınızda, ölçek ekonomisinin parçası haline gelir ve aynı depolama altyapısını yüzlerce hatta belki binlerce farklı şirketle paylaşarak saydığımız masrafları da bölüşmüş olursunuz. Üstelik fulfillment şirketleri anlaşmalarını genellikle, “kullandığın kadar öde” mantığında yapar; yani tüm altyapı yatırımını üstlenmektense, ürünleriniz ne zaman ve ne kadar satılırsa, aldığınız hizmet kadar ödeme yapabilirsiniz.
3 – Hatasız, güvenli teslimat yapın
Fulfillment hizmet sağlayıcıları kullandıkları otomasyon sistemleri sayesinde, her bir siparişte tam olarak hangi ürünün, deponun hangi noktasından çekilip, nasıl paketlenmesi gerektiğini net şekilde bilebilirler. Bu hem insan hatasından doğabilecek, yanlış veya defolu ürün gönderimi gibi aksaklıkların önüne geçer hem de süreci hızlandırır.
Unutmayın ki müşterilerinize e-ticarette sadece bir ürün değil, aynı zamanda bir deneyim sunarsınız. Ve o kadim kural Amerika e-ticaret dünyasında da geçerlidir: Müşterileri elde tutmak, yenilerini kazanmaktan daha kolay ve kesinlikle (minimum 5’te 1’i oranında) daha ucuzdur. Fulfillment hizmet sağlayıcılarının size sunacağı hatasız ve zamanında ürün teslimatı garantisi, işte bu denklemin, her zaman markanızın lehine sonuç vermesini sağlar.
4 – Teknoloji ile lojistik sürecinde tam kontrol sahibi olun
Kimi fulfillment şirketleri e-ticaret firmalarına, tek başlarına kurması büyük maliyet ve bilgi birikimi gerektiren teknolojik altyapılardan çok daha düşük bir yatırımla faydalanabilme imkanı da sağlar. Depo yönetim sistemleri sayesinde müşterilerinin envanterlerini görüntüleyebilmelerine imkan tanır. Böylece hangi ürünlerin en çok talep edildiğini, hangilerinin yeniden tedarik edilmesi gerektiğini görebilir, stoklarınızı güncel tutarak sadık müşterilerinizin dilediği ürüne her an ulaşabilmesini garantilersiniz.
Dahası bu sistemlerle teslimat, iade ve ödeme süreçlerini takip edebilirsiniz. Örneğin OPLOG olarak, fulfillment dünyasında eşsiz olan OPLOG K.A.S. (Kargo Alarm Sistemi) sistemimizle entegre olduğumuz kargo şirketlerinin portallarına bağlanarak, ortalama teslim sürelerini aşan gönderimlerle ilgili müşterilerimize anlık bilgi akışı sağlayabiliyoruz. Sonuç? Asla gecikmeyen teslimatlar, mutlu müşteriler.
5 – Hedef pazarlara yaklaşın
İlk maddede Amerika çapında çok sayıda deposu bulunan bir fulfillment partneriyle anlaşarak, kargolama maliyetlerinizi düşürebileceğinizden bahsettik. Şimdi mikro ekonomi dersindeki o ünlü üçlüyü hatırlayalım: İşletmelerin yer seçiminde, işgücü ve hammaddenin yanı sıra bir diğer önemli kriter pazara yakınlıktır. Amerika’da e-ticaret yaparken bir fulfillment hizmet sağlayıcısıyla anlaşarak ürünlerinizi onun farklı bölge ve eyaletlerdeki noktalarında depolayabilmeniz, sizi direkt olarak oradaki pazara yaklaştırır; böylece hedef kitlenizi büyütebilir, daha fazla müşteriye erişim sağlayabilirsiniz.
OPLOG olarak TOBB Trade Center ile güçlerimizi birleştiriyor, ABD’ye açılmak isteyen B2B ve B2C işletmeler için ülkenin dört bir yanındaki depolarda uçtan uca fulfillment hizmeti sunuyoruz.
6 – İşinize ve markanıza odaklanın
Tüm dünyadan sayısız şirketin rekabet ettiği Amerika e-ticaret pazarında size rekabet avantajı kazandıracak en önemli konulardan biri markalaşmadır. Ayrıca iş geliştirme alanında da düzenli olarak yeni fırsatları takip etmek gerekir. Fakat e-ticarette genelde, ürünü üretmekten tedarike, pazarlama kampanyaları düzenlemekten müşteri ilişkilerini yürütmeye her kaleme aynı anda yetişmeye çalışmak öyle çok zaman ve kaynak israfına neden olur ki, şirketler bir türlü markalarını ve işlerini geliştirme konusuna yeterince eğilemez. Gerçekten de lojistik, e-ticaret operasyonun en zahmetli ve en çok uzmanlık gerektiren alanlarından biridir ve bu süreci işin uzmanına teslim etmek her sektörden ve her ölçekten şirketin üzerinden büyük yük alır.
7 – Yasal düzenlemelere kolayca adapte olun
Her ülke gibi, Amerika e-ticaret sektörü de kendine özgü yasal düzenlemelere ve kurallara tabii. Yeni bir pazara açılmak istediğinde Türk şirketlerini en çok zorlayan da bu konudaki belirsizlikler oluyor. Amerika’da hizmet veren ve işin oradaki yasal boyutlarına hakim bir fulfillment servis sağlayıcısı ile iş birliği yaptığınızda, işinizi bir sonraki aşamaya taşımak da daha kolay hale gelir.
8 – Müşteri memnuniyetini artırın
Amerika’da e-ticaret müşterileri aldıkları hizmetin kalitesi konusunda son derece yüksek standartlara sahip. Ürünlerinize çok güveniyor, onları hatasız ve tam vaktinde teslim ediyor olabilirsiniz. Ancak e-ticarette rekabetin doğası gereği müşterileriniz ile iletişiminizi aksamadan yürütebilmeniz de çok önemli. Pek çok fulfillment şirketi, markalara iadeler, değişimler, geri ödemeler gibi durumlar için e-posta veya telefonla 7/24 müşteri hizmetleri servisi sağlar. Böylece, aynı gün teslimat ve ücretsiz kargo gibi imkanların yanı sıra müşterilerinizle iletişiminizi de yürüterek, müşteri memnuniyetini bir adım ileri taşımanıza destek olur.
Biliyor muydunuz?
Gladly’nin raporuna göre, tüketicilerin %68’i iyi müşteri hizmetleri deneyimi sunduğu bilinen bir şirketten alışveriş yapmak için, aynı ürüne daha fazla ücret ödemeyi kabul ediyor.
9 – Kişiselleştirilmiş paketleme seçenekleri sunun
Kişiselleştirme son yıllarda Amerika e-ticaret sektöründeki en önemli tüketici trendlerinden biri. Fulfillment hizmet sağlayıcıları müşterilerine, marka kimliğini öne çıkaran ambalajlar, kişiye özgü paketlemeler, hediye paketi seçeneği gibi tercihler sunarak, deneyimin her şey olduğu çağımızda, sadık müşteriler kazanmalarına yardımcı olur. Benzer şekilde sürdürülebilir paketleme alternatifleri sunan bir fulfillment partneri de markanızın değerlerini teslimat anında müşterinize birebir anlatmanıza fırsat sağlayabilir.
10 – İşinizi ölçeklendirin
Amerika pazarına ilk kez girdiğinizde, küçük ölçekli bir adım atıyorsanız, bir süre fulfillment süreçlerinizi kendiniz yürütebilirsiniz. Ancak e-ticarette başarılı olmaya başladıkça, artan sipariş trafiği ile başa çıkmak zorlayıcı hale gelebilir. Aynı şekilde Noel, Black Friday, yılbaşı gibi dönemlerde bir anda yoğunlaşan talebe karşı da hazırlıklı olmanız gerekir. Lojistik süreçlerinize yetişememeye ve müşteri deneyiminde tökezlemeye başladığınızda, müşterilerinizi kaybetme riski ortaya çıkar. Bir fulfillment partneriyle yol almak, başarınızı düzenli olarak sürdürmek ve işinizi büyütmek için önemli bir araçtır.
Amerika’daki fulfillment partneriniz olalım
OPLOG olarak, B2C ve B2B alanında sunduğumuz global omnichannel fulfillment hizmetleri kapsamında, alanımızın gerektirdiği en ileri teknolojiler ve en yetkin kaynaklarla, Amerika’daki tüm satış kanallarınızda siparişlerinizi kusursuz şekilde yönetiyoruz. Ülkenin dört bir yanındaki depo ağıyla sizleri müşterilerinize yakınlaştırıyor, kendi yazılımımız olan OPLOG-One ile tüm süreci takip ve analiz edebilmenize imkan sağlıyoruz. 7/24 müşteri hizmetleri servisi ve kişiselleştirilmiş paketleme gibi katma değerli hizmetlerimizle markalaşma sürecinizi destekliyoruz.
Kısacası bizler Amerika’daki operasyonlarınızı mükemmelleştirirken, size de işinizi geliştirmek için atacağınız yeni adımları tasarlamak kalıyor.